top of page

Pelin ormana kaçtı Tuğçe tarımı seçti... Büyük şehirlerin karmaşasından kaçan oyunculara Pelin Batu ve Tuğçe Kazaz da katıldı.

 

 

Köyden kente göç tersine döndü. İnsanlar artık küçük yerlere kaçma eğiliminde. Orada kendi ürünlerini yetiştirecek, temiz bir hava soluyacak ve basit bir yaşam sürecekler. Ruh ve beden sağlığını düşünenler böyle bir karar vermekten mutlu. Onlar hem kendini koruyor, hem de doğaya verdiğimiz zararın bilançosunu aşağıya çekmeye çalışıyor. Sürdürülebilir yaşam, yeşil binalar, yenilebilir enerji ya da organik tarım hep bunun için. Permakültür ise yaşadığımız gezegen için tüm çabaları içine alan çok daha geniş bir perspektif çiziyor. Örneğin toprağın verimini arttıracak çözümler sunuyor. Su sarfiyatını önlemek için damlama sistemini yeterli görmüyor, taban suyunu arttıracak yöntemler öneriyor. Temel çıkış noktası şu: "Sürdürülebilir doğal sistemleri taklit etmek. Bu yolla hem toprağı, hem suyu korumak.

Şehirde ekolojik hayat Türkiye'de permakültür sadece Marmariç'te yapılmıyor. Akhuy'un söylediğine göre kuzeyde Çamtepe ve Bayramiç'te, Erdek'te Ocaklar Köyü'nde ve Datça'da da bu yönde oluşumlar var.
"

Doğa  tatilini  çiftlikte çalışarak geçirmek isteyen iki Avusturyalı öğrenci, Kemaliye ilçesinde Latif Yalçıneri'in çiftliğine misafir oldu. Çiftlikte arazi işleriyle uğraşan, koyun besleyen Avusturyalı turistler, tatillerini çiftlikte çalışarak geçiriyor.

Erzincan'a 164 kilometre uzaklıktaki Kemaliye ilçesinde Buğday Derneği tarafından uygulamaya konulan Tarım, projesi ile ilçe sakini Latif Yalçıner'in çiftliğine gelen yabancı turistler, tatillerini çiftçilik yaparak geçiriyor.

Dünyanın çeşitli ülkelerinden 100'e yakın yabancı turistin geldiği organik ürün çiftliğinde şimdilerde iki Avusturyalı ve bir Türk öğrenci bulunuyor. Sabah erken saatlerde uyanan öğrenciler, bahçeden domates, salatalık ve biber topluyor, hayvanları besledikten sonra dut hasadına katılıyor. Gün boyunca bahçelerde çalışan turistler kalan boş vakitlerinde ise ev işlerinde çiftlik sahibine de yardımcı oluyor.

Ev halkı ile aynı ortamda yaşayan turistler çalışmaları karşılığında ise yemek ve konaklama hizmeti alıyorlar.

Daha önce Adana'da koyun çobanlığı yapan ve Kemaliye'ye üçüncü kez gelme fırsatı bulan Avusturyalı üniversite öğrencisi Yulia Grost (29), köy hayatından büyük mutluluk duyduğunu belirterek, "Her sabah güzel bir organik kahvaltının ardından dut ağaçları ile dolu bahçede çalışıyoruz. Burada bir ailenin fertleri gibi çalışıyoruz. Burada bulunmaktan büyük keyif alıyorum" diye konuştu.

 ilk kez bir köy hayatı ile karşılaşan Klaudia Rotten (25) ise Kemaliye'nin havasını ve doğasını çok sevdiğini söyledi. Yaklaşık 1 haftadır ilçede bulunduğunu ve bu süre içerisinde köy hayatını yakından yaşadığını ifade eden Avusturyalı genç, "Çiftlikte gün boyunca dut hasadına yardımcı oluyoruz. Hayvanları besliyorum. Bahçede organik olarak yetişen domatesleri topluyorum" dedi.

Yabancı turistlerin yanı sıra projeye İstanbul'dan dahil olan üniversite öğrencisi Ahmet Taha Demirez (18), köy hayatını yakından görmek için Kemaliye'ye geldiğini ifade ederek, "Burada dut topluyoruz, iyi besleniyoruz. Benim başka görevlerim de var, koyunları besliyorum, bazen de ekmek almaya gidiyorum" diye konuştu.

   Doğaya Kaçış başladı,Dünya'da başlayan bu akım,yeni neslin artık daha duyarlı daha farkındalık sahibi olduğunu gösteriyor.Kanser hastalarının artması,şehirlerde tüketim alışkanlıklarının değişmesi,insanların daha bencil hırslı olmaya başlamaları,rekabetin artması,üretimin azalarak tüketimin çoğalması insanları çıkılmaz durumlaraitmeye başladı.Son dönemde zor günler geçiren yunanistan halkı, artık köylerde ve kasabalarda yaşamaya başladı,şehirlerde aç kalan insanlar tekrar özüne dönmeyi seçti ve bu durum dünya'ya ciddi bir örnek teşkil etmekte.Evsizler çiftliği bu göstergeler ışığında öznüe dönmek isteyen insanlardan oluşmaktadır.

bottom of page